Site içi arama:

 

Hizmetlerimiz
Doktorlarımız
Bilgi
Anlaşmalı Kurumlar
Sorularınız
İletişim
İnsan Kaynakları
Kurumsal
Forum
Anasayfa
Üyelik
Online Destek
Konular
Yenilik
Aşı- Hastalıklardan korunmak için aşı
Az görme
• Check-up
Hastalarımıza artık yeni açılan tedavi merkezimizde hizmet vermeye başladık...
 

BÜLTEN SAYI 2 - 1998

 
KATARAKT
  » KATARAKTIN TANIMI
İnsan gözünde doğal olarak bir lens (mercek) bulunur. Bu lens, gözün renkli kısmının hemen arkasında yer alır ve şeffaf olduğu için normalde görülmez. Biz göz bebeğini siyah olarak görürüz. Bu siyahlık aslında gözün arka kısmının karanlığıdır. Lens göze gelen ışınları sinir tabakasına düşürerek net görüntü oluşmasını sağlar. Işığın lensi geçip sinir tabakasına ulaşabilmesi için lensin berrak olması gerekir. Lensin kesifleşmesine katarakt denir. Bu kesiflik lensin herhangi bir yerinde veya tamamında bulunabildiği gibi hafif ya da şiddetli olabilir. Katarakt, gözü örten bir perde değildir ve gözlerin aşırı kullanımıyla bir alakası yoktur. Bir gözden diğerine geçmez, ancak genellikle iki gözü etkiler. Tedavisi yapılabilen bir hastalıktır.
 
» KATARAKT KİMLERDE GÖRÜLÜR?
Bebekler de dahil olmak üzere her yaşta insanda görülebilir. Orta yaşlarda nadirdir. Yaş ilerledikçe sıklığı artar.
 
» NEDENLERİ
Kataraktın erişkinlerdeki en önemli nedeni yaşlanmayla lensin içinde meydana gelen değişikliklerdir. Çocuklarda ise metabolik hastalıklar, akraba evliliği, anne karnında geçirilen hastalıklar, gebelikte ilaç kullanımı, enfeksiyöz durumlar ve yaralanmalar etkili olur. Ayrıca şeker hastalığı, göz içi iltihabı (üveit), böbrek hastalığı, glokom ve uzun süreli kortizonlu ilaç kullanımı katarakt yapabilir.
  » BELİRTİLERİ
Erken dönemde gözlük numaralarında hızla miyopiye kayış veya artış olur. Kesafet arttıkça şikayetler de artar. Kataraktın ilerlemesi hızlı ya da yavaş olabilir. Belirtiler kataraktın tek veya çift taraflı olmasına, kesafetin derecesine ve konumuna göre değişir. Katarakt tek gözde ise, hasta iyi gören gözünü kapatacak bir durum olmadığı müddetçe kataraktın etkisini fark etmeyebilir. Hastalar okumakta, yüzleri tanımada ve televizyon izlemede güçlük çektiklerini belirtebilirler. Aydınlık ve bol güneşli ortamda aniden görmenin azaldığını ifade ederler. Bazen de ışıktan rahatsızlık duyar, parlak ışıkta göremez ve araba süremezler. İleri olgularda gözün ortasındaki siyah kısım beyaza dönüşebilir.
» TEDAVİSİ
Kataraktın cerrahi dışında bir tedavisi yoktur. Halen denenen bazı ilaçlar olmakla birlikte henüz başarılı bir sonuç bildirilmemiştir. Kaçınılması imkan dahilinde olan yaralanmalar, ilaç kullanımı ve beslenme gibi şartlar düzenlenerek kataraktın az bir kısmı engellenebilir.
Ameliyat zamanının belirlenmesi
Aşağıdaki durumlardan herhangi biriyle karşı karşıya kaldığınızda bir an önce ameliyat olmanız gerekir:
· Görmeniz artık ihtiyaçlarınızı karşılayamıyorsa,
· Gözdeki iltihap gibi bir rahatsızlık katarakt oluşturmuşsa,
· Kataraktınız göz tansiyonunu yükseltiyorsa,
· Dikişsiz ameliyat düşünüyorsanız.
» Cerrahi seçenekleri
Kataraktın tedavisi için pek çok cerrahi yöntem tanımlanmış olmasına rağmen günümüzde sık kullanılan iki yöntem bulunmaktadır. Bunlar ekstrakapsüler katarakt ekstraksiyonu (klasik cerrahi) ve fakoemulsifikasyondur (modern cerrahi- dikişsiz cerrahi). Fakoemulsifikasyon, halkımız arasında lazerli katarakt cerrahisi olarak bilinen yöntemdir. Ancak hemen belirtmeliyiz ki fakoemulsifikasyonda lazer kullanımı yoktur. Lazerle yapılan katarakt cerrahileri de vardır, fakat henüz araştırma safhasında olup pratik kullanıma geçememişlerdir. Fakoemulsifikasyon diye isimlendirdiğimiz yöntemde kullanılan enerji ultrason isimli yüksek yoğunlukta ses dalgalarıdır.
Ameliyat hazırlık safhasında doktor gerekli görürse bazı tetkikler yaptırılır. Ameliyathaneda bazı ilaçlar ağızdan, koldan, kalçadan veya gözden uygulanır. Göz iğne yapılarak veya damla kullanılarak uyuşturulur. Cerrahi 15-30 dakika kadar sürer.
1. Ekstrakapsüler katarakt ekstraksiyonu
Uygun saha temizliğini takiben ameliyat edilecek göz açıkta bırakılacak şekilde hastanın üzeri örtülür. Göz kapakları bir alet yardımı ile açık tutulur. Göz yüzeyini örten konjunktiva isimli zar korneanın üst kısmından kesilerek açılır ve aynı bölgeden yapılan derin kesi ile göz içerisine girilir. Lensin ön zarı yuvarlak veya düz olarak kesilir. Lensin çekirdeği göze bastırılarak doğurtulur. Geri kalan zar dışındaki lens artıkları emici aletlerle temizlenir.

Torba şeklinde kalan lensin zarları arasına suni göz içi lensi yerleştirilir. Ön zarın orta kısmı önceden alınmamışsa yırtılarak alınır. Kesi yeri çok ince ipliklerle dikilerek ameliyata son verilir.
  2. Fakoemulsifikasyon
Uygun saha temizliğini takiben ameliyat edilecek göz açıkta bırakılacak şekilde hastanın üzeri örtülür. Göz kapakları bir alet yardımı ile açık tutulur. Korneanın üst veya üst dış kısmından tünel tarzında 3,2 mm genişliğinde bir kesi yapılarak göz içine girilir.
Fakoemulsifikasyon aleti elciği dışında aletler kullanabilmek amacıyla korneanın bir veya iki tarafına küçük delikler açılır. Yapılan kesilerden korneanın altına özel bir jel verilerek gözün şeklini koruması sağlanır.

Lens ön zarı yuvarlak şekilde yırtılarak alınır. Fakoemulsifikasyon elciği gözün içine sokularak lensin çekirdeği yumuşatılır, parçalanır ve emilir. Fakoemulsifikasyon cihazının bir başka elciği ile kalan lens materyali temizlenir.
Ameliyatın başında yapılan 3.2 mm'lik kesiden özel aletler yardımı ile katlanan lens gözün içinde lensin zarlarının içine yerleştirilir. Lens bu esnada açılır. Kesi yerine herhangi bir dikiş konulmadan ameliyata son verilir.

İkinci bir alternatif olarak kesi yeri biraz genişletilir ve küçük çaplı katlanmayan bir lens yerleştirilir. Bu durumda yine ya dikiş konulmadan ameliyata son verilir ya da bir adet dikiş konur.
Ekstrakapsüler katarakt cerrahisinde kesinin büyüklüğü ve konulan dikişler nedeniyle meydana gelebilecek olan astigmatizmadan dolayı görme kalitesi biraz daha düşüktür. Görmedeki düzelme biraz daha uzun sürer. Fakoemulsifikasyonda ise kesinin küçük olması ve dikiş olmaması nedeniyle astigmatizma riski düşük olup görme kalitesi daha yüksektir ve bu görme daha erken dönemde kazanılır.
» Katarakt cerrahisi sonrası ortaya çıkabilecek sorunlar
Katarakt cerrahisi oldukça güvenli bir cerrahi olup sonuçları çok iyidir. Katarakt cerrahisinin meydana getirdiği sorunlar çeşitlilik itibariyle fazla olmakla birlikte görülme sıklığı azdır. Burada önem arzeden problemlere yer vereceğiz:
- Kornea bulanıklaşması: Özellikle birden fazla cerrahi geçirenlerde ve yaşlı kişilerde kornea arka tabakasının hasar görmesi neticesinde meydana gelir. Çoğunlukla kendiliğinden iyileşir. İyileşmediği ve görmeyi engellediği takdirde kornea nakli gerekebilir.
- Gözlük ihtiyacı: Katarakt cerrahisine alınmadan önce bilgisayarlı cihazlarla göz içine yerleştirilmesi gereken lensin numarası belirlenebilir. Buna rağmen cerrahi sonrasında gözlük kullanmayı gerektiren bir kusur ortaya çıkabilir.
- Göz içi basınç yükselmesi: Ameliyat esnasında kullanılan ilaçlara bağlı olarak erken dönemde sık karşılaşılan bir problem olup ilaçlarla tedbir alınır. Sonra kendiliğinden düzelir. Geç dönemlerde de bu risk bulunduğu için hastaların belli aralıklarla muayeneden geçmesinde fayda vardır.
- Gözde reaksiyon oluşması: Her gözde mutlaka reaksiyon olur. Ama bazı gözlerde daha fazla olur. Bu durumda tedavi yoğunlaştırılır ve hatta göze iğne yapılması bile gerekebilir.
- Suni lensle ilgili sorunlar: Suni lensler göze uyumlu maddelerden yapılırlar ve çoğunlukla bir sorun çıkarmazlar. Nadiren hafif yer değiştirme veya gözün lensi kabul etmemesi gibi sorunlar olabilir.
- Lens arka zarının kesifleşmesi: Lens ve ameliyat teknolojisinin ilerlemesiyle günümüzde daha nadir görülmektedir. Meydana geldiği takdirde Nd-YAG isimli bir lazerle ameliyata gerek kalmadan giderilebilir. Bazıları tarafından bu durum her ne kadar ikincil katarakt olarak adlandırılsa da bu aslında bir katarakt değildir.
- Sinir tabakası ile ilgili sorunlar: Nadiren retina dekolmanı ve merkezi görme noktasında ödem oluşması gibi durumlarla karşılaşılabilir.
- Enfeksiyon: Katarakt cerrahisi sonrası meydana gelen enfeksiyonlar çok ciddi seyredebilir ve gözün ya da görmenin kaybına kadar gidebilir. Genellikle gözde ağrı, kızarıklık, görme kaybı gibi belirtileri vardır. Derhal tedavi gerektirir.
» Her göze lens olur mu?
Geçmişte yapılan katarakt cerrahilerinde sadece katarakt alınır ve ameliyat sonrasında hastaya kalın camlı gözlük verilerek görmesi sağlanırdı. Sonraları gözün renkli tabakasının önüne suni göz içi lens uygulaması başladı. Bunun ardından normal insan lensinin bulunduğu yere yani renkli tabakanın ardına lens uygulaması yapılmaya başlandı. Ancak bu lenslerin yerinde kalabilmesi için lens zarlarının desteği gerekmektedir. Günümüzde yapılan katarakt cerrahilerinde suni göz içi lens ya lens zarlarının arasına ya da lens zarlarının önüne konmaktadır. Lens zarları yeterli destek sağlayamadığı zaman suni lens ya yine renkli tabakanın önüne konur, ya da lens renkli tabakanın arkasına konur ama ipliklerle gözün beyaz tabakasına dikilir. İlk ameliyatında gözünün içine lens yerleştirilmemiş kişilere de ikinci bir ameliyatla göz içi lens uygulaması yapılabilir.