Son günlerin popüler konularından birisi insanlara kartal gibi bir görüş kazandırmaktır. İnsanların görme keskinlikleri test edilirken genellikle 10 satırlık bir eşel kullanılmaktadır. Bu eşeldeki harfler aşağı doğru inildikçe küçülmektedir. 9 veya 10 sıra görenler normal kabul edilmektedir. Buna göre 5 sıra okuyabilen 5/10'luk bir görmeye, 7 sıra okuyabilen 7/10'luk bir görmeye sahip denilir. Pek test edilmese de 10 sıranın üzerine çıkıldığında görme 15/10, 20/10 gibi değerlere ulaşır. Şahin veya atmaca gibi kuşların görme keskinliklerinin 35/10, kartalın ise 50/10 olduğu düşünülmektedir. Yani bir kartal bir insana göre yaklaşık 5 kat daha iyi bir görme keskinliğine sahiptir. İnsan gözüne yapılacak müdahaleler ile 25/10 ile 40/10 arasında bir görme keskinliği kazandırılabileceği düşünülmektedir. Bu amaçla ortaya çıkan teknolojinin hedefine de kartal görüşü, biyonik görüş veya süper görüş gibi ifadeler kullanılmaktadır. |
Gözümüzdeki kusurlarla ilgili en basit muayene gözlük numarasının değerlendirilmesidir. Bu muayene, gözün saydam tabakalarının meydana getirdiği kırmanın sinir tabakası üzerinden ne kadar saptığını kabaca ve bir iki sayı ile verir. Bu kusurlar küresel problemler olarak adlandırılabilen myopi ve hipermetropi ile silindirik olarak adlandırılabilen astigmatizmadır. Myopi, hipermetropi ve astigmatizmanın düzeltilmesi için bir asırdan daha uzun bir süredir gözlükler ve kontakt lensler kullanılmaktadır. |
Gözdeki kusurların tedavisi için bugüne kadar çok değişik yöntemler denenmiştir. Günümüzde ise ekzimer lazer ile yapılan PRK, LASİK ve LASEK gibi yöntemler mevcuttur. Bu yöntemlerdeki temel espri gözün önünde bulunan saydam tabakanın (kornea) şekillendirilerek kusurların giderilmesi şeklindedir. Gözümüzde numaralarla ifade ettiğimiz kusurların yanı sıra sapınç (aberasyon) diye ifade edebileceğimiz görmemizi bozan bir durum daha vardır. Gözdeki kusuru ne kadar iyi düzeltirsek düzeltelim eğer gözde yüksek düzeyde bir sapınç varsa istediğimiz ölçüde bir görme elde edebilmemiz zordur. Yüksek düzeydeki sapınçlar düzeltilebildiği takdirde sinir tabakasındaki fotoreseptörlerin asıl potansiyeli çerçevesinde bir görmenin elde edilebileceği düşünülmektedir.
|
Bu yüksek dereceli sapınçları düzeltmeyi mümkün kılan teknoloji dalga önü analizidir. Dalga önü gözde ilerleyen veya gözden çıkan kırışık bir ışık kağıdı gibidir. Işığı doğrusal kabul eden klasik eğitim tarzının yanında bu şekilde bir benzetme akılları karıştırmaktadır. Bu iki sistem, yani ışınlar ve dalga önü, ışığın bir ortam içinde nasıl hareket ettiğini tanımlamanın farklı yollarıdır. Dalga önü gerçekte ışına dik bulunmaktadır.
|
Dalga önü haritası dikkate alınarak lazer uygulamalarına 1999 yılında başlanmıştır ve dünyada bu teknoloji ile şu anda 20/8 gören insanlar bulunmaktadır.
|
Dalga önü haritasının oluşturulması |
Göz bebeği genişletilir. Gözün sinir tabakasına bir ışık ışını odaklanır ve bu ışın, 905 mikrometre dalga boyunda bir diod lazer ışını olarak geri yansıtılır. Yansıtılan ışın gözün kırıcı ortamlarından geçer ve saydam tabakadan dışarı çıkar. Bu esnada pek çok küçük lensten oluşan bir plak, her bir bölgenin optik karakteristiklerini toplar. Bir kamera ile her bir lens bölmesindeki görüntü alınır. Bu ham bilgiye Zernecki polinomial denilen bir matematik eşitlik uygulanır. Sonra da renklerle kodlanmış bir dalga önü haritası oluşturulur.
|
Dalga önü analiz cihazı lazere monte edilmese de en azından yakınına yerleştirilir. Kullanımı kolaydır ve hastaya ağrı vermez. Dalga önü analizinden elde edilen bilgi bir bilgisayar diskine kaydedilip lazere takılır. Bu bilginin lazere entegrasyonu ile uygun bir atım paterni oluşturulur. Dolayısıyla inceltme işlemi dalga önü analizi tarafından yönlendirilmiş olur.
|
Dalga önü analizi ve korneal topografi |
Dalga önüne duyarlı cihaz gözün kırıcılık ve sapınçlarının haritalanmasında yeni ve objektif bir yöntemdir. Korneal topografi ile göz yüzeyinin iki boyutlu bir haritası çıkarılabilirken dalga önü haritalaması ile üç boyutlu bir değerlendirme yapılabilmektedir. Dalga önü analizi günümüzde cerrahın düzeltmeye çalıştığı optik sapınçların belirlenmesinde en karmaşık metoddur. Bugüne kadar ise tedavinin temelini retinoskopi ve topografi oluşturmuştur.
|
Korneal topografi saydam tabakanın ön yüzü hakkında faydalı bilgi vermektedir. Bazı topografi cihazı üreticileri cihazlarının saydam tabakanın arka yüzü ile ilgili de bilgi verdiğini iddia etmektedirler. Saydam tabakanın ön ve arka yüzlerini değerlendirerek göz doktoru aradaki dokuların tabiatı ile ilgili sonuç çıkarabilmektedir. Tabi ki ön yüzden elde edilen bilgiler arka yüzden elde edilen bilgilerden daha değerli olmaktadır. Ancak korneal topografi ile saydam tabakanın ön yüzünden elde edilecek bilgiler planlı bir inceltme yapmaya yetecek ölçüde değildir. Korneal topografinin geliştirilmesi gerekmektedir.
|
Dalga önü analizi, gözün tüm kırıcılık durumu konusunda detaylı bilgi veren bir teknolojidir. Yani saydam tabakanın yanı sıra lens, gözün şekli ve göz bebeğinin büyütülmesi ile meydana gelen değişiklikler hakkında da bilgi sahibi olunur. Dalga önü analizi gözdeki tüm sapınçlar ile ilgili bilgi verir. Bazı bilim adamları, özellikle iyi sonuç beklenmeyen veya yüksek sapınçları olan gözlerde korneal topografiden ve dalga önü analizinden elde edilecek verilerin birleştirilerek tedavi planının yapılmasının daha faydalı olacağı kanaatindedirler.
|
Modern manada kişiye özel uygulama |
Tüm gözdeki sapınçları tespit edebilmemize rağmen en büyük kırıcı ortam saydam tabaka olduğu için sadece bu tabaka üzerinde yapılacak girişimlerle sapınçların yaklaşık %80'i düzeltilebilmektedir. Saydam tabaka cerrahi yönünden en kolay ulaşılabilecek bir konumdadır ve göze giren ve çıkan tüm ışıkların saydam tabakadan geçmesi gerekmektedir. Dolayısıyla lens veya sinir tabakası düzeyindeki bir sapınç saydam tabakanın şekli değiştirilerek düzeltilebilir.
|
Kişiye özel uygulama çok geniş bir terimdir ve saydam tabakanın hem eski hem de yeni teknoloji kullanılarak tedavisini ifade edebilmektedir. Örneğin lazer tedavisi sonucu meydana gelen bir merkezi adacığın tedavisi için cerrah tarafından yapılan plan da bu gruba girer. Ancak günümüzde bu ifade daha çok son gelişmeler için kullanılmaktadır. Kişiye özel uygulama bir korneal topografi tarafından veya daha yeni bir teknoloji olan dalga önü haritalaması ile yönlendirilebilir. Dalga önü rehberli planlamanın gelecekte saydam tabaka inceltmesi konusunda en başarılı metod olacağı düşünülmektedir. Bu nedenle pek çok firma bu alana yönelmektedir.
|
Kısaca söylemek gerekirse klasik lazer tedavilerinde temel lazer algoritmleri veya matematik formülleri kullanılarak uygulama yapılmakta iken dalga önü analizi ile yapılan uygulamalarda parmak izi eşleştirir gibi bir plan dahilinde saydam tabaka inceltilmekte ve oldukça düzgün bir optik yüzey elde edilmektedir.
|